Corona virüs, COVID 19 hastalığının sebebi bir RNA virüsü olup henüz koruyucu aşısı ve tedavisi yoktur. Şu an semptomatik tedavi uygulanmakta, bağışıklık sistemi desteklenmektedir. Hastalık, solunum yolu enfeksiyonu şeklinde başlarken bazı kişilerde sitokin fırtınası olarak sıkça duyduğumuz bir şok tablosuna yol açmakta ve solunum yetmezliği ile hasta hızla kaybedilebilmektedir. Hastalığı ağır geçirenler; 65 yaş üstü kişiler, bağışıklık sistemini baskılayan kronik hastalığı (tip 2 diabet, otoimmün hastalık, kanser) olan veya vit D eksikliği olan kişilerdir.
Yayınlar, COVID-19 seyrinde en sık görülen cilt döküntülerini tanımladı... Ateşe eşlik eden cilt döküntülerinin varlığı durumunda akla COVID-19 enfeksiyonunu getirilmesi gerekiyor. Bu döküntüler;
• Ürtiker yani kaşınan kabaran, 24 saatten kısa sürede kaybolup asimetrik gezici, tekrarlayan şişlik ve kızarıklıklar: Bunlar kaşıntılı ve ağrılı olabiliyor. Ağrılı oluşu vaskülitik ürtiker olduğunu yani daha şiddetli bir immün yanıt bozukluğunu gösteriyor. Ürtiker gençlerde daha yaygın görülüyor ve en az iki hafta bazen hastalık geçse de hafif ataklarla devam edebiliyor.
• Gövdede, kollarda ve bacaklarda görülen herpetiform vesiküler kaşıntılı ve sulu kabarcıklar: Daha çok orta yaşlı hastalarda görülen ve 10 gün kadar süren bu döküntüler diğer semptomlardan önce ortaya çıkabiliyor.
• Morbiliform döküntü kaşıntılı pembe kızarık kabarıklıklar: Genellikle gövdede, ama bazen ayak tabanı ve avuç içlerinde görülebiliyor.
• Makülopapüler döküntü adı verilen küçük, düz kabarıklıklar: En sık görülen bu döküntü tipi yüksek ateşi takiben başlıyor, 4-7 gün kadar sürüyor ve diğer belirtilerle birlikte ortaya çıkıyor. Genellikle daha ağır vakalarda görülüyor.
• Livedo görüntüsü, bacak ve kollarda haritamsı ağ şeklinde morarma ve kızarıklık, bazen parmak uçlarında soğukluk olur. Kan dolaşımında sorun olduğuna işaret eder. İleri yaştaki ağır hastalarda ortaya çıkıyor.
• Covid parmağı; pernio dediğimiz parmak uçlarında hassasiyet, kızarıklık ve soğuma ile içi sıvı dolu keseciklerin görüldüğü mikrodolaşımın bozulması sonucu oluşan döküntü şekli. Covid 19 seyrinde görülen bu döküntü tipi, hastalık tablosu ilerleyen ve şok tablosu görülen ağır vakalarda, ufak damarlara pıhtı atması ile siyah kalın kabuklu yaralara dönebilir yani tam doku nekrozuna ilerleyebilir.
COVID 19 hastalığının sadece solunum yolları bulgularıyla seyretmediği, ateşi takiben çeşitli cilt döküntülerinin olabileceğinin akılda tutulması önemli.
Ayrıca uymamız gereken hijyen kurallarına bağlı artan klinik tablolar da var.
• Ellerde ve yüzde sık yıkamaya ve antiseptik solüsyonlara bağlı kuruma yarılma, kaşıntı ile seyreden tahriş egzamaları,
• Atopik dermatit, seboreik dermatit, nörodermatit gibi diğer egzema tablolarının da bu süreçte şiddetlendiğini görebiliriz.
• Strese bağlı mevcut tüm cilt hastalıklarında artış olabilir örneğin sedef, saç kıran, saç dökülmesi, herpes, akne vulgaris, rozasea, liken planus, kuru kaşıntı, prurigo vb... tedaviye dirençli bir hal alabilir.
• Maskenin tahrişine bağlı ağız çevresinde akne ve perioral dermatit tablosu şiddetlenebilir. Bağışıklık sistemi zayıfladığında yaygın ağrılı zona tabloları görülebilir.
Tüm bu şüpheli cilt döküntüleri ve hastalıklarınız atak yaptığında, dermatoloji uzmanınızı hızla ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum.
Covid 19 pandemisinin bir diğer etkisi, kişilerin sıklıkla kulaktan duyma bilgilerle, bağışıklık sistemini desteklemek üzere, çoklu vitamin ve gıda takviyesi almaya başlamalarıdır. Pandeminin ilk üç ayında, eczanelerde yok satan, en popüler takviyeler, D vitamini, C vitamini, kara mürver, pelargonyum ekstresi, glutatyon, propolis, beta glukan, çinko, B12 vitamini, iyot, selenyum, magnezyum, melatonin, omega 3, panax ginseng, ginko biloba...
Liste çok uzun ve aslına bakarsanız hepsi de çok faydalı. Ancak tek tek almaya çalışılırsak, bu kadar takviyenin başta karaciğer, böbrek daha sonra da bağışıklık sistemi üzerinde farklı yükleri olabilir. Örneğin karaciğer ve böbrek işlev bozukluğu, kanama eğilimi, retoks krizleri gibi sinsi tablolara yol açabilir.
Takviye almamızın hepimiz için bu dönemde çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tabii ki hekiminizin önerisiyle, mevcut hastalıklarınıza göre ve kullandığınız ilaçlarla etkileşmeyecek takviyeleri almak en doğrusu olacaktır.
Kan sulandırıcı kullanan kişilerin, yüksek doz C vitamini, kara mürver, pelargonium ekstresi, panax ginseng, propolis, ginko biloba gibi antioksidan ve omega3 takviyesi alırken; kanama eğiliminin artacağını, kaza veya kesi durumunda olacak bir kanama sonucunda kan kaybı risklerinin olabileceğini bilmeleri gerekiyor. Sizlere önümüzdeki sayıda tek tek takviyelerden bahsedeceğim.
Son olarak; Yaklaşık on aydır tüm dünya Covid 19 pandemisi etkisi altındayız. 1.5-2 yıl daha sürecin devam edeceği ön görülüyor. Profesyonel iş hayatımız, özel ve sosyal hayatımız, ruh ve beden sağlığımız bu süreçten çok etkilendi. Sosyal mesafeye dikkat etmek, devamlı maske takmak, sık sık el yıkamak, kişisel hijyenimize çok dikkat etmek zorundayız. Eski alışkanlıklarımız yerini bu yeni kurallara bırakırken, panik, ölüm korkusu, yas çok tanıdık bir duygu artık. Yakınlarımızı ve kendimizi korumak için bu temel kurallara uymak bu hastalığın yayılım hızını olabildiğince yavaşlatmak bizim yapabileceğimiz tek şey. Benim bu pandemi sürecinden çıkardığım ve sizlerle paylaşmak istediğim sonuç şu;
Gelecek için yaşayan insanlık olarak, daha iyi, daha genç, daha güzel, daha sağlıklı, daha çok para ve daha çok zenginlik rüyasıyla gezegeni tümüyle tüketmişiz. Sadece gezegenimizi değil, bedenimizi de hor kullanmış, çöpe çevirmiş, tüketmişiz.
Hastalıklı ömür rakamsal olarak uzadı. Sağlıklı yaşam süresi çok kısaldı. Bedenimiz çürüyor ama sağlıklıyız sanıyoruz. Ortalama 30 yaşın üzerinde en az 1-2 ilaç( antidepresan, hormon, tansiyon vs) alıyoruz, 1-2 keyif verici (sigara, alkol, nargile, uyuşturucu) madde kullanmaya alışmışız. Yani içsel yaşam neşemizi kaybetmiş, neşeli olmak için dışardan bir destek ihtiyacı duyar olmuşuz. Bağışıklık sistemimiz kötü besinler, kronik toksin ve yangı ile mücadele etmekten şaşkınlaşmış, kendisine saldırmaya ve otoimmün hastalıkları ortaya çıkarmaya başlamış. Doğadan uzaklaşmış, betonların içinde beton olmuşuz...
Covid 19 bize bir uyarı aslında!
Gezegeni ve kendinizi tüketmeyin uyarısı...
Tüm insanlık olarak uyarıyı anlayarak yola devam etmemizi , gelecek nesiller ve gezegenimiz için güzel şeyler olmasını diliyorum. Bu 1.5-2 yıllık süreyi sakin kalarak, düşünerek, beden ve ruh sağlığımıza yatırım yaparak, tüketmeyerek geçirebileceğimize inanmak istiyorum.
Sağlık ve sevgiyle kalın...
Dr. Özge Banu Öztürk
Covid 19 ve Cildimiz hakkında detaylı bilgi almak için iletişim ve randevu formunu kullanabilir veya bizi 0555 890 00 08 telefon numaramızdan arayabilirsiniz.
Bilgi Almak veya Randevu Talep Etmek için aşağıda bulunan formu kullanabilirsiniz.